Bu güne değin sanal ortamda birçok çalışma ile birlikte olduk...yaptığımız her çalışmanın temel taşlarını Beykoz oluşturdu...birçok Gazetenin Kuruluşunda tecrübelerimiz aktardık, birçoğuna yardımcı olduk, fikir ve önerilerimizi paylaştık...hiçbir zaman ben merkezci bir anlayış içerisnde olmadık, yeri geldi bazı güzelliklere katkımız için ufakda olsa kıyıdan köşeden mahçupça kendimize de pay çıkardığımız anlarda olmadı değil.
Hayatımız boyunca hep birşeyler üretebilmenin projelendirmenin peşinde olduk...Beykoz'da birçok ilklere de imza atmadık değil. Yalnız bir huyum var ki bir işi girişince yeni bir çalışma başlatınca onu en yüksek seviyeye çıkmak üzere iken işi soğutup yeni projelere yönümü döndüm. En son örneğini son iki sanal ortamdaki Blog çalışmam olan -www.beykozamatorleri.blogspot.com- ve -www.haber1908.blogspot.com-projelerimde yaşadım. İşte bu iki çalışmamı 3-5 okuyucum ile başlatıp yüzlerce takipçim ile zirveye taşıdığım anda rolantiye aldım. Bünyemize yeni arkadaşları, ilk etapta da abimiz M.Abdullah Ercan'ı dahil edip elimizi ayağımızı yavaşça çeker olduk.Dostlarımız ve de özellikle Amatör Liglerdeki kardeşlerimiz üzüldü, kızdı. Bir beğenmedim yönümde ani karar bir anda kendi kendime çomak sokan sonuçlara neden olmam. Siz sanıyormusunuz ki Beykoz Amatörlerinden en yoğun şekilde haberler yaparken kafamız rahattı ! o kapıdan olmaz bu kapıdan gir diye seslenişlere de muhatap olduk, bir bardak çayımızın hatırlanmadığı günlere de şahit olduk.-Talip bu işi nasılsa seviyor!- diye hiç halimizi hatrımız soran olmadı,bir tas çorbayı bırakın bir pet şişe suyu bile çok görenler oldu. Neyse geriye dönmenin anlamı yok. Beykoz Amatörlerinden haberler düşük seviyede çıkmaya devam edecek. Yani eskisi gibi saatlerce telefon et, bilgileri al, bilgisayara dök resimleri ayarla derdim bitti, sağ olsun bu camia bitirdi!!!
İŞGAL GÜNLERİNDE BEYKOZ ROMANIMDA KARŞILAŞTIĞIM SÜRPRİZ!!
En son çalışmam olan www.beykozdanizler.blogspot.com- yayına başlayınca takılan, dalgaya alan bazı dostlarımız da olmadı değil-Ey Talip kardeşim, Beykozdan Sesler, Beykozdan İzler derken sıra ileride neler gelecek?- diyenler oldu. Bu projemin altyapısında kesinlikle abartmıyorum 15-20 yıllık bir birikimim var. Beykoz'a ait fotoğraf, yağlı boya, sulu boya,ince kalem çizimleri, Beykoz Cam işleri gibi materyelleri yıllardır biriktirdiğim -Müzayede Kataloglarından-bulup aktarmaktayım. Sanal ortamda benzerleri belki olsa da benim ana kaynağım buralar ve bizzat satın aldığım içinde Beykozdan İzler bulunan kitaplar oldu. Evimde yüzlerce kitaptan oluşan bir de kütüphanem var. Mesela bir diğer projem olan-İşgal Günlerinde Beykoz- konulu Roman çalışam için İşgal günlerindeki İstanbul yaşantısını, direniş mücadelesini içeren çok zengin bir kitap arşivini kitapçılardan satın alıp sayfalarca okudum. Ne yazık ki son aldığım işgal günlerini içeren Romanda kendimin yazmakta olduğu ve yaklaşık 50 sayfasını tamamladığım romanımdaki olay ve karakterlerle birebir yakınlıkta izler görünce -Aman ha başka bir romadan okuyup Beykoz'a uyarlamış-denmemesi için belkide o uzun emeklerle yazdığım 50 sayfam bile çöpe gidecek.Şimdi şu Ata Demirel-Ferdi Tayfur kavgasını yani Berlin Panteri adlı film benim çalışmamdı senin çalışmandı atışmasının benzerini yazacağım kitapta yaşamak istemiyorum.Demek ki insanoğlu bazan aynı şeyleri bire bire yakın kafasından geçirip, senaryolaştırıp sergileyebiliyormuş.
Yeniden www.beykozdanizler.blogspot.com çalışmama dönecek olursam, bazı arkadaşlar-Talip kardeşim çok karmaşık bir halde yayınlıyorsun, bölüm bölüm başlıklar halinde yapsam da yayınladığın konulardan birine ilgi duyan insanlar yüzlerce resim arasından dikkatini çekeni seçebilsin- ne yazık ki Blog çalışmalarında normal bir web sitesi formatı yakalanamıyor.Her ne kadar Blogun ana ekranında sağ şeritte bazı başlıkları toplasam da daha fazla sayfa başlığı ayırmama Blog sistemi izin vermiyor. Daha önce ana sayfamızda 20 çalışma görünüyordu diğerleri -Önceki kayıtlar- a tıkla butonu ile görülebiliyordu, şimdi ana ekrandakileri 40 görüntüye çıkardım.İnşallah fazlaca zaman kaybı olmadan ilgi çektiklerinize ulaşabilirsiniz.
Bu projemizde ilk etapta elimizde arşivimizde olanları aktardık, kendi çektiğimiz Beykoz konulu fotoğraflarımızdan seçmeleri ekledik. İleriki dönemlerde Beykoz'un yaşı kemale ermiş abilerimiz ziyaret edip evlerinde 1960-70-80'li yıllardan Beykoz'dan görüntüleri de içeren fotoğraflarını aile albümlerinden ödünç isteyeceğiz. Evlerimizde albümlede Beykoz'un muhtelif görünümlerinin arka planda olduğu fotoğraflar umuyorum ki her evde var. İlçenin çok eski 1800-1900'lü yıllardaki görünümlerine ulaşmak için ilk gittiğim adres Beyoğlu İstikla Caddesindeki Odakule'nin hemen yanında bulunan İBB İstanbul Kitapçısı olmakta. Birçok kitabı listeme aldım ancak bunların fiyatları da bütçemi sarsacak nitelikte. Şimdilik mükemmel Beykoz fotoğrafları, tabloları,çizimlerini içeren kitaplar mecburen raflarda bir süre daha misafir kalacak gibi!!!
Öte yandan kafamda bir konu daha varki bana Beykoz konulu çektiğiniz fotoğrafları gönderirseniz daha geniş kitlelerle bunları paylaşma şansımız doğacak. Bu arada BEYFOT (Beykoz Fotoğrafçılık Kulübü) de iş olsun torba dolsun, bir ünvan daha alayım diye proeje olarak kalmayacak. Zamanla gerçekten de Fotoğraf çekmekten zevk alan, Beykoz'u fotoğraflamaktan hoşlanan hemşehrilerimizle bu kulüp çatısı altında buluşacağız. Yayına alacağımız fotoğrafların çekim kalitelerinin de güzel net olması şart. Her Fotoğrafı sayfalarımıza almamız da bu şarta bağlı kalacak.
WEB SİTESİ FORMATINA GEÇMEYİ DÜŞÜNMÜYORUZ
Son olarak ısrarla bu Blog çalışmalarını Web Sitesi formatına taşımamı isteyen hatta Siteyi ben yapayım diyen dostlara diyeceğim o ki bırakın şimdilik Blog olraka kalalım. WEb Sitesine bulaşırsak daha fazla zaman, daha fazla koşturmak ve en önemlisi de onun bunun peşinde reklam alamak için koşturmak gerekecek. Kaldı ki bir gerçek ortada var ve şahsımız olarak yapmış olduğumuz çalışmalardaki haber ve içerik yoğunluğunun Beykoz'daki birçok Web Haber Sitelerinden kat be kat fazla olduğunu söyleyebilirim. Üstelik onların haber içeriklerine bakıldığında davetli oldukları toplantıların, yemeklerin, basın toplantılarının ve özel haber görüşmelerinin yoğun olduğunu görürsünüz. Hem de yayınların siyasi görüşlerine göre de bir pozisyon alınması da söz konusu. Biz prensip icabı savunageldiğimiz bazı değerlerin yani Din, Devlet, Millet konularında bir sıkıntı yaşanmadığı dönemlerde siyasetin kıyısından köşesinden ortasından yanından dolanma taraftarı olmadık. Geçmişimizle, tarihimizle ki Osmanlı ve Cumhuriyet Dönemleri dahil hatası ile günahı ile gurur duyduk.Ucuz polomiklerin sanal ortamlarda siyasi içerikli paylaşımların izlerini çalışmalarımızda göremezsiniz.Hele ki Bilgi Kirliliğinin had safhada olduğu kim Ak kim Kara'nın kesinlikle ayırt edilemediği dönemlerde sanal alemlerde dolduruşlara gelmemenizi bir kardeşiniz olarak öneririm.
Neyse Beykozdan İzler'deki bu ilk sohbetimizden bu kadar...Blogumuza ilişkin görüş-eleştiri-yorumlarınızı yanda bulunan mail adreslerimize beklemekteyim, hepinizi Yüce Yaradana emenet ediyorum dostlar...
WWW.BEYKOZDANİZLER.BLOGSPOT.COM YÖNETMENİ / TALİP ERCAN
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder