Hasan Fındık, Beykoz Takımında 3 ayrı sezon forma giymiş ve istikrarı ile göz doldurmuş bir cengaver idi...Rizespor'dan 1989-90 Sezonunda Beykoz Takımına transfer olan Hasan Fındık, Kırmızı Kart Cezası nedeni ile yer alamadığı 2 maç dışında tüm maçlarda forma giydi. Toplara uçarak yaptığı kafa vuruşu ile, güçlü fiziği ve pes etmeyen yapısı ile kısa zaman zarfından " Rambo Hasan " diye anılır oldu. 28 maça çıkan Hasan Fındık hazırlık maçı da olsa Fenerbahçe karşısında da mücadele etti Beykoz Forması ile.
( Hasan Fındık Beykoz Antrenmanında Salih Tanış ve Erol Mıngır ile )
1990-91 Sezonunda da transfer döneminin gözde isimlerinden biri olsa da Beykoz Takımında kaldı...Beykozlular ile güzel arkadaşlıklar, dostluklar kurdu. O sezon 31 maçta forma giydi...kendine çok iyi bakan bir futbolcu olduğu için sakatlık nedir bilmez yapısı ile gönülleri fethetti. Beykoz'dan sonra Çanakkale Dardanelspor'a transfer olunca ardından üzüntü yaşayan Beykozlular bıraktı.
( Hasan Fındık 197-98 Sezon Öncesi Beykoz Kampında Hasan Vezir ve Zafer Tüzün ile birlikte )
Hasan Fındık Beykoz'dan sonra Çanakkale Dardanelspor ile başlayan yeni döneminde Göztepe ve Bergama Belediyespor Takımlarında da iz bıraktıktan sonra Tekirdağspor'un yolunu tuttu. 1997-98 Sezonuna gelindiğinde bir kez daha Beykoz Takımına geri döndü. Sezon başında şampiyonluğa oynanacak müthiş bir kadro kurulmuş idi...kimler yoktu ki o kadroda Gol Kralları Hasan Vezir ve Zafer Tüzün, Beşiktaş Kalesinde yıllarca görev yapan Zafer Öğer, Bulgaristan Muhaciri olup Türkiye'de Beykoz ile başalayan kariyerinde Fenerbahçe'de oynama da bulunan Mecnur Çolak, Süper Ligin ( O Zamanki 1.Lig ) deneyimli isimlerinden Kocaelispor Kaptanı da olan Erol Usta, Kayserispor gibi 1.Lig takımlarında da oynamış Erol Mıngır ve daha birçok yıldız bulunmakta idi.
( Hasan Fındık Beykoz Forması ile Kocaelispor maçında )
Bolu Gerede Kampı tamamlanınca İstanbul'a dönüldüğünde yıldızlar değişik nedenlerden birer birer dökülürken, ayrılık yaşanırken çok sevdiği Beykoz'a vefasını gösteren Hasan Fındık Takımda kalmış ve ilk yarı maçlarında 9 kez forma giymiş idi. Profesyonel futbolculuğa 3 yaşında burada veda etmişti.
( Hasan Fındık Beykoz Forması ile Düzce Doğsanspor maçında...yanındaki Rahmetli Cihan Karaca )
Türk Futbolunun " Evliya Çelebisi " olarak adlandırılan isimlerdendir Hasan Fındık...futbolculuğa noktayı koyduktan sonra yaşadıklarını vaktiyle sosyal medya hesabından paylaşmış ve ders niteliğinde bir hayat hikayesini gözler önüne sermiş idi...gelelim 17 Haziran 2015 tarihinde yapmış olduğu o paylaşıma....
BENİM HAYATIM...
Baba çınar ağacı gibidir meyve vermese bile gölgesi yeter.... futbolu 97 senesinde bıraktım futbol hayatıma fazla girmeyeceğim...beni kılan futbol sonrası çok zorluklar çektim, sıkıntılar arttı...o bol kazançlı, ihtişamlı hayat bitti gerçek yaşamla karşı karşıya geldim. Kazanılanlar satıldı, eldekiler eridi, sıfır kazançla karşı karşıya geldim, zorluklar başladı. En büyük destekçim eşim oldu, moral verdi, " Yaparsın" tekrar dedi., hep yanımda oldu ama " Ne yapabilirim " dedim, çaresiz kaldım.
Kemal Biçer arkadaşıma teşekkür ederim, hayatımın dönüm noktası Golf Çay Bahçesinde başladı....oradaki büfeyle yol aldık, 2 seneye yakın Yazları büfeyi işlettik, ama Kışları yine zorlandık. Bahçenin kenarında bir Yahya Abimiz vardı, geceleri Saat 12.00'de seyyar arabası ile işe çıkar, sabaha kadar oturmuş halde gelen müşterileri ile rızkını kazanırdı. Yahya Abim bir gün trafik kazası geçirir, sakat kalır, biz de o zamanlar Bahçemizdeki Büfeyi kapatır, yorgunluk Çayı içerdik, ama Yahya Abinin müşterileri onu sorunca " Yok " derdim, " Yok " demek zor gelmeye başlayınca sanki beni bir güç oraya itmeye başladı.Nitekim Sanayiye gidip bir araba yaptırdım hanımdan gizli olarak. Bir gün seyyar arabamı Golf Çay Bahçesinin yanına çektim, gece 12.00'de gururumu arabanın önüne koyarak " Bu şehirde en üst düzeyde futbol oynadın ama bitti Hasan " dedim ve helal kazanç, alın teri, emek, insana hizmet, yağmurda, çamurda karda-kışta, soğuk-sıcak havalarda dile kolay 10 yıl sokakta seyyar bir araba ile gece 12'den sabaha kadar zengine-fakire, öğrenciye-askere-s,vile, namusluya-namussuza, berduşa, ayyaşa, iyiye-kötüye, aileye-mafyaya, serseriye-delikanlıya, herkese ama herkese insana insan gibi bakarak, insan muamelesi yaparak, arabamı caminin kapısına bıraktım.
10 sene Allah'ın evini, caminin kapısını kapattıktan sonra her sabah caminin kapısını süpürerek, Sabah Namazımda Allah'ıma Dua ederdim, " Ya Rabbim beni sıcak bir yuvaya, içinde daha sağlıklı para kazanabileceğim, bir yer nasip et " derdim, dua ederdim. Çalışırken de kimseyi kırmazdım, bazen beni görenler tanıyanlar yadırgarlar ve " Futbolcuya bak, ne halde..." derlerdi. Duyardım ama duymazlıktan gelirdim, işime bakardım...az olursun ama helal olsun derdim...bereketli de oluyordu kazancım. Kimseyi boş çevirmezdim, parası var yada yok önemli değil derdim. Herkesi mutlu etmeye çalışır karınlarını doyururdum, ceplerine değil gönüllerine hitap ettim.Ben onları, onlar da beni kazandı ve kendimizi kabullendirdik, şükürler olsun ki Rabbime " Bombacı Hasan"'ın temellerini orada attık.
Önce insan dedim kendimi sevdirdim ve Çanakkale'nin yüzde yetmişi benden, 3o yaş üzerindekiler beni iyi tanır ve yavaş yavaş insanlar tanımaya başlayınca da el, damak tadı da iyi olunca gecelerin uğrak yeri oldum. Kendi başıma oluşan kuyruğa cevap verirdim, yorulmadan yorularak sabahlara kadar çalışıyordum, artık yavaş, yavaş isim yapmaya da başlamıştım. Belediye Başkanımız Gökhan Ülgür, ki Allah bin kere ondan razı olsun bana bir yer verince yıllar sonra sıcak yuvaya kavuştum, başkanımın ellerinden öperim, " Baba " derim kendisine hep, severim sayarım, ekmeğimi verdi bana. Yavaş, yavaş " Bombacı Hasan " olarak sesimi duyurmaya başladım.
O zamanlar 30 yaş üzeri genç kuşak tanımaya başladı ve Çanakkale'de artık bir isim,marka olduk ve " Bombacı Hasan " Patentini de çıkardık, yanımda 15 kişiye yakın insan ekmek yemeye başladı, çarpın bunu iki ile 30, çarpın üçe 45 yapar...Allah'ıma şükürler olsun halen helal kazançla, ekmeğimizi kazanıyoruz, elemanlarım emeklerinin karşılığını alıp mutlu olabiliyorsa benden mutlusu yok. Şükürler Rabbime derim hep, çalışana ekmek var...her zaman derim ki tembellik beyindedir, çalışan demir pas tutmaz. Şükürler olsun evimi de aldım, arabamı da ve de çocuklarıma iyi birer gelecek hazırlamaya çalışıyorum, yeter ki geldikleri yeri bilsinler...ben geldiğim yeri ve haddimi biliyorum...
Şükürler Rabbime, Yarın ( Yazıldığı gün itibari ile ) Ramazan Ayına Kavuştuk, dualarımızı, isteklerimizi Yüce Mevlam'dan isteyelim, Rabbim veriyor yeter ki dürüst ol, çevrene, insana yardım et, el açanı boş çevirme, sevgini saygını göster, muhtaçlara yardım et.Şükürler olsun ki Rabbime dua etmeyi, dua almayı etmeyi eksik etmeyiniz. Rabbim insanın kalbine göre veriyor, o sesleri duyuyor, yeter ki niyetini amelini göster. Bu vesile ile Hayırlı Ramazanlar diliyorum, saygılarımı sunuyorum. Adam olmak için değil, insan olmak için çalışırsan Rabbim karşına güzel insan çıkarıyor, yeter ki güzel insan olmaya çalış, tekrar saygılarımla " Bombacı Hasan "
Hasan Fındık'ın hayatı mücadele ile geçmiş pes etmemiş, yeri gelmiş yaşadığı yorgunluk sağlığında sorun yaşatmış, Kalp rahatsızlığı yaşamış ama sevenlerinin, o duaları aldıklarının varlığı onu yeniden hayata döndürmüş.
Rambo Hasan Beykoz'da ik ibuçuk sezon forma giyerken 70 resmi karşılaşmada yer aldı ve Milli Takım ve Fenerbahçe'ye karşı hazırlık maçlarında oynadı. Hasan Fındık onca takımda profesyonel olarak forma giyerken, aynı Beykoz'da bıraktığı gibi bir iz de bırakmayı başarmış....Çanakkale'ye yolu düşen spor camiasındaki ve tribünlerdeki insanların uğrak yeri, muhabbet ortamı olmaya devam ediyor. Çanakkale'de yaşayan ve işinin başında olan Hasan Fındık kendisini bildik bileli spordan ayrı kalmamış, her sabah sporunu yapmaya devam etmekte.
TALİP ERCAN-ERHA BEYKOZ
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder